Bugün 12 Eylül askeri faşist darbenin 38.yıldönümüdür. 12 Eylül 1980 üzerinden 38 yıl geçse de baskı, zulüm, sömürü, insan hakları ihlalleri ile yasaklar devam etmektedir.
12 Eylül faşist darbesi, gericiliği büyütmüş ve Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ni çağdaş, özgürlükçü normlardan uzaklaştırmıştır.
12 Eylül faşist darbesiyle binlerce yurttaşımız gözaltına alınmış, görevlerinden el çektirilmiş sıkıyönetim mahkemeleri üzerinden işkenceler ve idamlar ile topluma korku salınmıştır. 12 Eylül darbesinin Türkiye üzerinde bıraktığı derin izler her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır.
12 Eylül faşist darbesinin uygulamaları bugün yaşadıklarımızı açıklamakta ve geçmişteki uygulamalarıyla akıllardaki tazeliğini korumaktadır. Diktatörlükler ve baskıcı rejimler sadece generaller eliyle gerçekleştirilmez ondan daha tehlikesi siviller eliyle gerçekleştirilen demokrasi dışı baskıcı rejimlerdir.
12 Eylül faşist darbesi; Türkiye’de yükselen devrimci, demokrasi mücadelesini, emek eksenli hareketleri, grevleri, direnişleri ve toplumsal örgütlenme ile gelişen emperyalizme karşı bilinç düzeyini engellemeye dönüktü.
12 Eylül darbesi, Grev ve Toplu Sözleşme haklarını yok etmiştir. Özgürlükleri daraltmıştır.
O tarihte özelleştirme yapabilmek, ülke kaynaklarını uluslararası sermayeye açabilmek ve kamu kurum ve kuruluşlarını satmak için askeri darbeye ihtiyaç duydular ve gerçekleştirdiler. Askeri darbelere destek olanlar bugün ülke kaynaklarını ranta açmaktadırlar. Bugün sadece emeğimiz değil ülkemizde emperyalizmin tehdidi altındadır.
12 Eylül darbesini gerçekleştiren ve destekleyen ABD ve NATO, Türkiye’de siyasal İslam düzenin temellerini o gün atmaya başlamıştır. Emperyalist devletler, bugün Türkiye’nin İslamcı-Neoliberal dönüşümünü keyifle izlemektedir.
Yaşanan geriye gidiş ve gelişmeler, 12 Eylül faşist darbesinin ürünleridir. Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nde dinsel içerikli öğretim programları ile kindar nesiller yetiştirilmekte, karma eğitim modeli ortadan kaldırılmak istenmekte, Atatürk ilke ve devrimlerinden uzaklaşılmakta hatta Cumhuriyetin ve demokrasinin kazanımları zedelenmektedir. Bunun yanı sıra ulusumuzun kurtarıcısı, çağdaş, laik, demokratik cumhuriyetimizin kurucusu, cumhuriyet devrimlerinin mimarı Mustafa Kemal Atatürk’e ve kurduğu laik cumhuriyete yapılan saldırılar artmaktadır.
12 Eylül faşist darbesinin üzerinden 38 yıl geçmesine rağmen ülke tarihinde bıraktığı izler hala hafızalardadır.
Türkiye Cumhuriyeti’ni tahribata uğratacak her türlü darbeye karşı net ve kararlı bir tavır içerisindeyiz.
Darbelerin asıl hedefi Türkiye Cumhuriyeti, demokrasisi, Atatürk ilke ve devrimleridir. Faşizme, askeri ve sivil darbelere karşı ve emeğimizin sömürülmemesi için Atatürkçüleri, yurtseverleri, demokratları, aydınları ve tüm kamu çalışanlarını Birleşik Kamu-İş Konfederasyonunda örgütlenmeye çağırıyoruz.