BASINA VE KAMUOYUNA
01 Temmuz 2025
Okunma sayısı : 116
1 Temmuz 2025 Salı günü sabaha karşı saat 05.00 sularında, İzmir Büyükşehir Belediyesi, bağlı kurumları ve bazı iştiraklerinde görevli kamu personeli ve yöneticilerin evlerine yapılan baskınlar neticesinde gözaltılar gerçekleştirilmiştir.
Kamu görevi yürüten, görev yeri ve ikametgâhı belli, sabit hayat düzenine sahip kişilere yönelik bu türden şafak vakti gözaltı uygulamaları, ne yazık ki kamuoyunda suçluluk algısı yaratmakta ve kişilerin itibarını yargılama süreci başlamadan zedelemektedir.
Oysa ki hukukun evrensel ilkeleri açıktır:
Bir kişi, suçu sabit olana kadar masumdur.
Yargılama başlamadan önce uygulanan bu tür yöntemler, masumiyet karinesini zedelemekte, adaletin değil, algının ön plana çıkarılmasına hizmet etmektedir.
Kaçma şüphesi bulunmayan, delil karartma ihtimali olmayan ve topluma açık görevler yürüten kişilere karşı uygulanan sabah baskınları, yalnızca gözaltına alınan kişilere değil, ailelerine, mesai arkadaşlarına ve toplumsal huzura yönelik bir travma etkisi yaratmaktadır. Bu tür yöntemlerin ne hukukla ne de vicdanla açıklanabilir bir yönü bulunmaktadır.
TÜM YEREL SEN İzmir Şubeleri olarak, adaletin ancak şeffaf, ölçülü ve insan onuruna saygılı bir süreçle tecelli edeceğini bir kez daha hatırlatıyoruz.
Yargı süreci elbette işleyecektir; ancak yöntem adaletsizse, sonuç da meşruiyetini yitirir.
Bu süreçte, kamuoyunda suçluluk algısı yaratacak uygulamalardan özenle kaçınılmasını, gözaltı ve soruşturma işlemlerinin hukukun temel ilkelerine uygun şekilde yürütülmesini bekliyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyururuz.